24 Mayıs 2013 Cuma

Waldorf Çocuk Yuvalarında Kendinden Yönetim

Waldorf Çocuk Yuvalarında Kendinden Yönetim 

Waldorf Pedagojisi, çocuktan yola çıkar ve her çocuğun bireysel potansiyelini geliştirmesini amaç edinmiştir. Bu gelişimi destekleyici bir yaşam ortamı oluşturmak ve orada çocuklarla birlikte iyilik, güzellik, doğruluk gibi ana ilkeler doğrultusunda gündelik yaşamı biçimlendirmek için kurumsal yapının da bu doğrultuda oluşturulmasına çalışılır. Bu ortamın oluşturulmasında çalışan her bir bireyin (eğitmenler, anne-babalar, taşıyıcı dernek üyeleri) amacı, şeffaf ve demokratik bir işleyişi gerçekleştirmektir. Bu bağlamda yuva yönetiminin bir tek kişi üzerinde yoğunlaşmasından kaçınılarak, bir üçlü yapılanma gerçekleştirilir. Sorumluluklar bu üçlü yapı tarafından üstlenilir.

Böylece hem sanatsal (eğitim sanatı) hem yasal ve ekonomik (anne-babalar ile taşıyıcı dernek) alanda şeffaf ve yatay düzlemde işleyen bir yapı oluşturulabilir.  Çocuk yuvasının öncelikle Türkiye’deki yasalara uygun şekilde tüzel kişilik kazanması ve tescil edilmesi zorunludur. Aynı şekilde eğitmen olarak çalışanların da yasal geçerli sertifikaları ve ehliyetleri olmalı ve yasal iş sözleşmeleri ile sigortaları ödenmelidir. Ayrıca yuvanın bütün olarak sigorta edilmesi (yangın, kaza vs) gerekir.


Bir Waldorf çocuk yuvasının yasal-kamusal yapısı 

Waldorf Pedagojisinin uluslararası kılavuz değerlerine göre kurulmuş bir çocuk yuvası, bağımsız taşıyıcılık ilkesine dayanır ve kamu yararına kurulmuş ve kar amacı gütmeyen bir dernek tarafından yönetilir ve temsil edilir.  Burada kullanılan Almanca ‚frei‘ sözcüğü bağımsız, özgür anlamında herkesin her istediğini yaptığı bir yapılanma değildir. Burada özellikle pedagojinin bağımsız olmasından söz edilmektedir ve bu da ancak,  kendini Waldorf Pedagojisi yönünde yetiştirmiş ve IASWECE ile Haag Çevresi ilkeleri doğrultusunda kendini değiştirme-dönüştürme ve sürekli geliştirme amacını kabul etmiş olan eğitmen birey çevresinde, yatay düzlemde anne-babaların ve dernek üyelerinin birlikte çalışması sayesinde gerçekleştirebilir.  Kısacası ‚frei‘ her katılımcıdan daha fazla sorumluluk da bekleniyor demektir.
Bu taşıyıcı dernek (vakıf veya kooperatif de olabilir) finansman, yönetim ve pedagojik personel için yasal sorumludur. Dernek, çocuk yuvasının işlevselliğini sürdürme hedefi güttüğünden, bu dernek üyeleri eğitmenler ve anne-babalar ile aynı düzlemde çalışırlar. Bir ast-üst ilişkisinin ortaya çıkmasına izin verilmez. Herkes birbiriyle göz hizasında muhatap olur. Böylece bütün sözü geçen yapı ögelerinin dernekte yasal olarak temsil edildiği, yatay bir strüktür oluşturulur. Bu tür bir kendinden yönetimi sağlamak için, bir anne-baba temsilcisinin ve bir eğitmenin daima dernek yönetimine seçilmiş olması gerekir. Bütün anne-babaların ve eğitmenlerin dernek üyesi olmaları, istenen bu şeffaf ve demokratik yapı için yararlı olacaktır.
Yönetim kurulu üyeleri dernek ile sözleşmeli bir ilişki içinde bulunuyorlarsa  (pedagojik temsilci gibi örneğin), kendi sözleşmelerine ilişkin bir oylamada oy hakları yoktur. Ayrıca Dernekler Kanunu uyarınca §13 e göre, YK Başkanı ve Denetim Kurulu üyelerinin  ödeme yapılan bir ilişki içinde olmaları, ancak Genel Kurulda oylama yapılmışsa, olanaklıdır. YK ve DK üyesi olmayan dernek üyeleriyle sözleşme yapma konusunda YK kendisi oylama yapabilir.

Birlikte çalışma yapacak ve bu yuva oluşumunu taşıyacak grupların her iki haftada bir toplanması ve çalışma ilkelerini belirlemesi gerekir. Her toplantının, katılım listesi ile  tutanağa alınması gerekir. Bir bütçe çıkarılarak, bütün grupların katılımıyla yapılan toplantıda, mali durum, zorunlu harcamalar, ücretler, sürdürülebilirliğin sağlanması vbg için gerekli kalemler tartışılarak, yürütme karara bağlanır ve sonra sağlanan bu şeffaflık içinde çalışmalara başlanır. Oluşturulacak çalışma grupları, iki haftalık toplantılar sırasında  söz alarak, durumdan herkesi haberdar ederler.

Kısacası karar verme süreci ile alınacak kararlar, dernek YK da değil, daima şeffaf bir işbirliği içinde ve bir „çekirdek grup“ (yani tüm gruplardan temsilciler) ile mutabakat içinde yürütülecektir.
Ancak yuvaya yeni eğitmen veya stajyer ile çalışan alınması, ya da yeni çocukların alınması gibi konularda  daima son sözü eğitmenler, kısacası pedagojik sorumlular söyleyecektir. Çocuk alınmasında anne-baba mülakatlarını eğitmen yapar.

Yuva içinde birlikte çalışma yapısı 

Çocuk yuvasındaki merkezi yapıyı yöneten bu çekirdek grubun çalışmasından, ortaya çıkan çalışma alanlarına göre, görev dağılımı yapılır. Çekirdek grup anne-babalara, derneğe ve pedagojik birime bu konularda bilgi ve ihtiyaç bildirimi yaparak bu çalışma gruplarının gönüllü kişilerce desteklenmelerinin ve yuva için her katılımcının işbirliğinin sağlanmasının yollarını açar. İhtiyaca göre çekirdek grup bu  çalışma grupları ile birlikte ayrıca okuma grupları, araştırma grupları veya elişi grupları meydana getirebilir.  Her çalışma grubu kendi çalışmaları hakkında defter tutmalı ve periyodik olarak her grup toplantılarda sonuçlardan diğer grupları bilgilendirmeli ve kritik ile destek istemelidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder