Masal 6: Bebek Koala
Bir varmış, bir yokmuş…
Uzak bir ormanın gölgesinde, göğe doğru uzanan koca bir sakız ağacı varmış.
O ağacın dalları arasında, yumuşacık tüyleriyle bir anne koala ve onun minicik yavrusu yaşarmış.
Anne koala, sabahın serinliğinde daldan dala süzülür;
Karnı acıkan bebeği için en tatlı meyveleri toplarmış.
Bir dal biterse, başka bir dala;
Güneş yükselirse gölgelere…
Sırtında bebeğiyle yorulsa da
Sevgiyle sürermiş bu dansı ormanın içinde.
Günler geçmiş…
Minik koala büyüdükçe ağırlaşmış,
Anne koalanın kolları bazen titrer olmuş.
Ne var ki bir anne yüreği yorulsa da vazgeçmezmiş;
Her meyvede, her tırmanışta sabırla sürmüş yolunu.
Bir öğle vakti, yumuşacık rüzgâr dalları okşarken
Anne koala bir dalın üstünde, usulca uyuyakalmış.
Minik koala ise karnı zil çalar gibi aç,
“Acıktım… acıktım…” diye sızlanmış sessiz ormana.
Ne kadar seslense de uyanmamış annesi.
Gözleri, yukarıda güneş altında parlayan
Yuvarlak, sulu meyvelere takılmış o an.
İçinden geçirmiş:
"Keşke yükselip dokunabilsem onlara…
Belki de büyüdüm artık, belki tırmanabilirim!"
Ve başlamış küçük adımlarla…
Önce ürkek, sonra daha cesur;
Daldan dala, yukarı, daha yukarı…
Ayakları güçlenmiş, elleri sıkıca sarılmış kabuğa.
Sonunda en tepedeki dala varmış,
Meyveler güneş gibi gülümsemiş ona.
Oturmuş ve aşağıda uyuyan annesine bakmış sevgiyle;
Rüzgâr hafifçe esmiş, kalbi gururla genişlemiş.
Kıtır kıtır meyveleri yerken
Ormanın sesi sanki şarkıya dönüşmüş.
Anne koala uyandığında yavrusu yokmuş yanında.
Kalbi bir an ürpermiş, gözleri aramış onu.
Derken yukarıdan gelen o tatlı yeme sesleri
Bir ana yüreğine su gibi serpilen sevinç olmuş.
Başını kaldırınca görmüş bebeğini bulutlara yakın bir dalda.
Gülümsemiş kocaman — hem şaşkın, hem gururlu.
Ağır ağır tırmanmış yanına,
Yavrusuna bakmış sevgiyle;
"Benim bebeğim büyümüş," demiş içinden.
O günden sonra birlikte tırmanmışlar dallara,
Birlikte toplamışlar en güzel meyveleri.
Ve her ısırıkta orman daha tatlıymış sanki —
Çıtır çıtır, kıtır kıtır…
İki kalbin ritmi gibi.
Yorumlar
Yorum Gönder